Adrenal Korteks Hormonları,Hastalıkları Nelerdir? Sentezleri Nasıl Gerçekleşir?

Adrenal Korteks Hormonları


Adrenal korteks(böbrek üstü bezinin bir bölümü) hormonları başlıca glikokortikoitler,adrojenler ve mineralokortikoitler olarak üçe ayrılır.Glikokortikoitlerden en bilineni herkesin çok duyduğu kortizoldür.Mineralokortikoitlerin en bilineni ise aldesteron, androjenler ise testesteron ve östrojendir.Adrenal korteks hormonları genel olarak steroid hormonlar kategorisine girer ve steroid hormonların başlıca oluşum yerleri adrenal korteks,erkeklerde testis ve kadınlarda overlerdir.Glikokortikoitler ve mineralokortikoitlerin sentetik analogları ilaç olarak kullanılmaktadır.

Kortizol Nedir?

Kortizol, adrenal korteksin(böbrek üstü bezinin) zona fasikulata adı verilen tabakasından salgılanan bir hormondur.Kortizol vücutta stres hormonu olarak adlandırılır.Vücutta herhangi bir baskı veya stres oluştuğunda olayları kontrol altına almak ve düzenlemek amacıyla salgılanır.Kortizol gündüz saatlerinde en yüksek değerindeyken, gece saatlerinde en düşük değerine geriler.

Kortizolün Etkileri Nelerdir?

Kortizolün vücutta metabolizma üzerinde birçok etkisi vardır.

Karbonhidrat metabolizması üzerinde glikoneogenezi arttırıcı etkisi vardır.Kortizol vücutta etkin düzeyindeyken beyin gibi kritik öneme sahip organlar hariç diğer organlarda glikoz kullanımı azalır ve karaciğerde glikoz üretimi arttırılır.Böylece kandaki glikoz(şeker) düzeyi artar.Bu da kortizolün insüline zıt bir hormon olmasına sebep olur.

Yağ metabolizması üzerinde ise ekstremitelerde lipolizi arttıcı etkisi vardır.Yani yağ depolarındaki yağlar parçalanıp kana verilir.Daha sonra bu yağ asitleri de karaciğerde glikoza çevrilir.Geri kalan yağ asitleri de glikoz enerji kaynağı olarak kullanılmadığı için vücuttaki enerji kaynağı olarak kullanılır.Kortizol ekstremitelerdeki yağları parçalarken yüz ve gövdede depolama yoluna gider.Bundan dolayı yüzde ve gövdede yağlanma artar.

Protein metabolizması üzerinde protein katabolizmasını yani yıkımını arttırıcı özellik gösterir.Bu yüzden kas kitlesinde,bağ dokusunda azalma görülebilir.Kortizol etkisiyle proteinlerin parçalanmasıyla oluşan aminoasitler gerekli yerlere giderek başka proteinler oluşturabilir.Örneğin lenfoid dokulara giderek antikorların yapısında olan globulini üretir.Bundaki amaç vücudun immun(bağışıklık) sistemine destek sağlamaktır.Yani kortizol herhangi bir enfeksiyon durumunda vücudu savaşa hazır hale getirir.Geri kalan aminoasitler de enerji eldesi için kullanılabilir.

Adrenal korteksten salgılanan kortizolün bu durumlar haricinde çok güçlü anti-inflamatuar etkisi de vardır.Vücutta fazla salgılandığında ya da dışarıdan verildiğinde bağışıklık sistemi elemanlarından olan antikor ve lenfosit gibi hücreleri azaltır.İlk bakışta bu kötü bir durum gibi gözükse de aslında kortizol tedavisi çoğu hastalık için tedavi yöntemini oluşturmaktadır.Özellikle otoimmun hastalıklar için belkide kullanılan tek ve en önemli hormondur.Otoimmun hastalıklarda vücudun verdiği aşırı immun cevabı bastırmak için kullanılır.

Kortizolün ana etkilerinden biri kapiller geçirgenliği azaltmasıdır.Bunu histamin salınımını ve bradikinin yapımını azaltarak gerçekleştirir.Bu özelliği vücutta meydana gelen ödemleri azaltmak için tedavi olarak kullanılmasına sebep olmaktadır.

Aldesteron Nedir?

Aldesteron adrenal korteksin zona glomerulosa tabakasından salgılanan mineralokortikoit bir hormondur.Aldesteron yağda eriyebilir.En önemli uyaranları anjiyotensin 2 salınımı, plazma potasyum(K) konsantrasyonunun artması ve plazma sodyum(Na) konsantrasyonunun azalmasıdır.Ayrıca kan plazmasının azalması,kan osmotik basıncının azalması da aldesteron salgısını attırır.Hipofizden salgılanan ACTH adrenal korteksten aldesteron sekresyonu için gerekli iken, aldesteronun sekresyon hızına etkisi yoktur.

Aldesteronun Etkileri Nelerdir?

Sodyumu vücuda kazandırmaya çalışır.Bu yüzden bağırsaklardan sodyum emilimini arttırırken idrar ve ter ile atımını azaltır.Böbreklerden geri emilen sodyum karşılığında potasyum ve hidrojen iyonu idrara atılır.Yani aldesteron temel olarak sodyum ve potasyum dengesini sağlayarak ekstrasellüler sıvı hacmini,kan hacmini ve kan basıncını normal sınırlar içinde tutmaya yardımcı olur.

Androjenler Nedir?

Adrenal korteksteki zona retikülaristen salgılanan androjenler, vücuttaki total androjenlerin az bir kısmını oluşturur.Esas olarak over ve testislerde üretilir.Adrenal korteksteki androjenler ise fetal dönemde ve çocuklukta önemlidir.Androjenler adrenal kortekste 17-hidrosiprognelondan ACTH uyarısına yanıt olarak üretilirler.

Androjenlerin Etkileri Nelerdir?

En önemli etkilerini periferik dokularda daha güclü etkisi olan testesterona ve dihidrotestesterona dönüşerek yaparlar ancak zayıf intrinsik etkileri de vardır.Fetusun gelişmesi sırasında adrenal kortekste üretilen androjenler erkek cinsel organlarının oluşumunu destekler.Normal erişkin erkeklerde adrenal androjenlerin katkısı çok azdır.Ergenlikte sekonder cinsel özelliklerin gelişmesinden sorumludurlar. Prenatal yaşamda erkek genital organların gelişimini sağlar. Prenatal dönemdeki yokluğu kadın genital organlarının gelişimini uyarır.

Adrenal Korteksteki Hormonlara Bağlı Hastalıklar

Cushing Sendromu

Cushing Sendromu Bulguları


Cushing sendromunda adrenal korteksin hiperfonksiyonu söz konusudur.Yani hipofizer olarak ACTH salgısı az olmasına rağmen vücutta kortizol fazlalığı görülür.Bunun sonucunda;

1-)Vücuttaki yağ dağılımı bozulur.Ense bölgesinde yağ birikimi meydana gelir.Bufalo hörgücü,aydede yüzü,balık ağzı gibi tanımlanan dış görünüş bozuklukları oluşur.

2-)Deri incelir ve saydamlaşır.

3-)Kemiklerin protein matriksi kaybolur.

4-)Kan şekeri seviyesinde yükselme meydana gelir.Bu da diyabete ortam oluşturur.Bu tür diyabetlere adrenal diyabet adı verilir.

5-)Erkekte hipogonadizm kadında amenore görülür.

6-)Kişide iştah artışı,huzursuzluk,uykusuzluk meydana gelebilir.

7-)Kas kitlesinde azalma ve deride mor çizgilenme görülür.

Addison Hastalığı



Addison Hastalığı Bulguları

Addison adrenal korteksin çalışmasının bozulmasıyla alakalıdır.Aldesteronun yeteri kadar üretilememesi ile anlaşılır.Primer nedeni kortikal atrofidir.Addison hastalığı sonucunda;

1-)Başta mineralokortikoit olmak üzere glikokortikoit eksikliği vardır.

2-)Açlıkta kan şekeri regülasyonunda bozulma meydana gelir.

3-)Enerji mobilizasyonunda azalma meydana gelir.

4-)Kaslarda güçsüzlük şikayeti oluşur.

5-)Stres direncinde azalma meydana gelir.

6-)Sıcak,soğuk hassasiyeti artar.

7-)Melanin pigmentasyonundan dolayı deride kararma oluşabilir.

Glikokortikoitlerin Biyokimyasal Sentezi

1-)İlk olarak mitokondride kolestrol desmolaz enzimi ile birlikte kolestrolden pregnenolon oluşur.

2-)Endoplazmik retikuluma geçen pregnenolondan 3β-OH steroid dehidrogenaz ve Δ5,4 izomeraz enzimleriyle progesteron oluşur.

3-)17-alfa-hidroksilaz enzimiyle progesterondan 17-alfa hidroksi progesteron oluşur.

4-)En son olarak 21-hidroksilaz ve 11-beta-hidroksilaz enzimleriyle kortizol oluşur.

Minerolokortikoidlerin Biyokimyasal Sentezi

1-)En etkili minerolokortikoid aldosteron,pregnenolon sentezi sonrası 3β-OH steroiddehidrogenaz ve Δ5,4 izomeraz ile progesteron oluşur .

2-)Progesteron 21. karbondan hidroksillenerek (21-OHlaz) aktif Na+ tutucu bileşik 11- deoksikortikosteron (DOC) oluşur.

3-)Sonra mitokondri de 11β-hidroksilaz enzimi ile güçlü minerolokortikoid ve zayıf glukokortikoid aktivitesi olan kortikosteron elde edilir.

4-)Diğer bir mitokondriyal enzim olan 18-hidroksilaz ile kortikosterondan 18-hidroksi kortikosteron oluşur.

5-)Son olarak mitokondriyal bir enzim olan 18-hidroksidehidrogenaz ile 18-hidroksi kortikosterondan aldosteron meydana gelir.

Adrenal korteksin zona glomeruloza tabakasında 17-α hidroksilaz bulunmadığı için burada kortizol sentezlenememektedir.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Refleks Nedir? Refleks Çeşitleri Nelerdir ve Refleks Muayenesi Nasıl Yapılır?

Böbrek Fizyolojisi(Renal Fizyoloji)

İlaçların Etkisini Değiştiren Faktörler