Sağlık Diyarı

Tıp Bu yazımda size tıp fakültesinde işlenen dersler hakkında bilgi vermek istedim.Ben tercih zamanlarımda bunu merak etmiştim ama tam olarak bir açıklama bulamamıştım.Benim gibi olabilecek arkadasları dusunerek yardımcı olmak amacıyla genel olarak nasıl bir öğrenim tarzı var hangi dersler işleniyor anlatmak istiyorum. Öncelikle tıp fakültesi ilk 3 sene teorik eğitim ve son 3 sene pratik eğitim olarak ayrılabilir.Bunun sebebi ilk 3 sene çok fazla uygulamalı eğitiminiz olmadan genelde okulda ders görüyorsunuz.Yani yazılı olarak tüm temeller oturtturulmaya çalışılıyor.Son 3 sene ise stajlar ve intörnlük denen dönemden dolayı hastaneden vakit geçirmeye başlıyorsunuz. Şimdi ben ilk 3 seneki derslerden başlık başlık bahsedeceğim.Bu dersleri sene sene değiş tüm 3 seneyi baz alarak yazacağım. Tıbbi biyoloji: Sadece 1.sınıfta görülen lisedeki biyolojinin ağırlaşmıs ve ayrıntılaşmıs halidir. Histoloji :Histoloji doku bilimi anlamına geliyor.Yani örneğin 1 ay boyunca sinir sistemi ö

Antijen ve antikorun birleşip böbrek duvarına çökmesi Vücudumuzda bizi koruyan muntazam bir bağışıklık sistemi var.Gelen her türlü tehlikeye karşı derecelenmiş şekilde koruma mekanizmalarını oluşturuyor ve tehlikeleri önlüyor.Ama her şey de olduğu gibi bunun da fazlası ve kontrolsüz bir şekilde olması zarar. Peki bu otoimmun hastalık nedir ve nasıl ortaya çıkar? Otoimmun hastalık adı üzerinde vücudumuzun immun(bağışıklık)sisteminin aşırı çalışıp kontrolden çıkması ve artık sadece tehlikelere karşı değil kendi hücrelerimize saldırması olarak tanımlanabilir.Bağışıklık sistemi hücreleri başlıca kanda ve dokuda bulunan lökosit(akyuvar) olarak adlandırılan nötrofil,makrofaj,monosit.lenfosit,nature killer hücresi gibi hücrelerden oluşur.Normalde dokuya herhangi bir enfeksiyon etkeni girdiğinde bu hücreler kandan dokuya doğru göç etmeye başlar ve orada bir immun yanıt oluşturarak(bu çoğunlukla makrofaj ve notrofıl tarafından yapılan fagosıtoz yanı bakterıyı hucre ıcıne alıp parça

Tıp Öncelikle herkese merhaba.Bu yazımda tıp bölümünü seçmek isteyenlere yardımcı olabilecegim bir konu üzerine yazmak istiyorum.Puanı yüksek olan çoğu kişinin aklına hemen tıp yazmak gelir.Bu seneler ilerlese bile değişmeyecek bir gerçek.Bu sefer akıllara acaba tıp bana uygun mu yapabilir miyim gibi sorular gelmeye baslar . Öncelikle sunu söyleyeyim;eğer gerçekten sağlıkla ve insanlarla uğraşmayı sevmiyorsaniz bir kez daha düşünün . Dikkat ettiyseniz sevmiyorsanız dedim.Çünkü eğer tam olarak bir fikriniz yoksa daha fazla araştırabilir ve hatta seçseniz bile sonradan sevme ihtimaliniz olabilir.Ben insanlarla uğraşmayı sevmiyorum o stresi yaşamak istemiyorum ama sağlıkla ugrasmak,kendi kafamda bilgilerimi uygulamak istiyorum da diyebilirsiniz.Eger bu dusuncedeyseniz illaki tip okudunuz diye oturup hastalarla ilgilenip ilac yazıp yollamak zorunda değilsiniz.Temel tıp dediğimiz uzmanlık alanlarında uzmanliginizi alıp tıp akademisyeni olabilir veya farmakoloji gibi bölümleri seçip yen

Antibiyotiğin keşfi Antibiyotik nedir? Antibiyotik vücuda enfeksiyon etkeni olarak giren bakterilere karşı kullanılan bir ilaç türüdür.İlk olarak 1929 yılında Sir Alexander Fleming'in penisilini keşfetmesiyle antibiyotik kavramı hayatımıza girmiştir.Daha sonra art arda çok sayıda antibiyotik keşfi baslamıstır. Antibiyotik çeşitleri ve etki mekanizmaları nedir? Antibiyotikler çeşitlerine göre bakterisidal(bakteri öldürücü)veya bakteriyostatik(bakteriyi öldürmeyip sadece inhibe eden ve üremesini durduran)olabilir.Ayrıca etki gücüne göre geniş spektrumlu ve dar spektrumlu olarak ayrılmaktadır.Geniş spektrumlu antibiyotikler tanı tam olarak konulamadıgında ve acil bir antibiyotik tedavisi baslanması gerektiği durumlarda genel bir şekilde bakterileri öldüren veya inhibe eden antibiyotik türüdür.Dar spektrumlu antibiyotikler ise daha çok tanı ve bakteriye özgüdür.Etki mekanizmalarına göre ise genel olarak 5 gruba ayrılır.Bunlar: 1. Bakteri hücre duvar sentezini inhibe ederek

Gözyaşı salgısının anatomik yolları Gözyaşı gözdeki lacrimal bezlerden bazı etkilerle salgılanan gözü temizleyen ve nemlendiren bir sıvıdır.Bu sıvının içeriği %98 oranında sudan geri kalan kısmı da tuz ve organik maddelerden oluşur. Gözyaşının salgılanması göz kurumasını engeller.Ayrica içindeki bazı enzim ve maddelerden dolayı göz enfeksiyonları için doğal bir bariyer olarak görev yapar. Peki gözyaşı salgılanmasının anatomisi nedir? Gözyaşı apparatus lacrimalis denen gözyaşı sistemi sayesinde oluşturup iletilir.İlk öncelikle başlıca ophtalmic sınırın lacrimal dalından gelen uyarılarla gözün dış kısmında bulunan glandula lacrimalis denen gozyasi bezinden gözyaşı içeriği salgılanır.Daha sonra gozkapaginin kapanmasıyla bu gözyaşı gözde dağılarak her tarafa yayılır.Bu sırada karşı taraftaki canaliculis lacrimalislere de ulaşır.Buradan da gözyaşı kesesi denen saccus lacrimalise gelir.Buradan da ductus nasolacrimalis denen bir kanalla meatus nasi inferiora açılır.Meatu

Dermatofitik Onikomikoz Dermatofitik Onikomikoz ile İlgili Araştırma Slaytı

T3 ve T4 hormonlarının oluşum mekanizması Hormon Nedir? Hormonlar endokrin bezlerden salgılanan ve vücudumuzun metabolizmasını ayarlayan,organların çalışmasını düzenleyen genellikle protein,aminoasit,glikoprotein veya steroid yapıda olan maddelerdir.Genellikle hormonlar 2 düzenleyici yoldan geçerek salgılanırlar.Bu yollardan ilki hipotalamustan(ara beyin) başlar.Buradan RH(realising hormone) denilen salgılayıcı faktorler salgılanır.Daha sonra bunlar çesitli iletim mekanizmalarıyla hipofize ulaşır.Hipofizden de asıl etki edecek hormonlar kan yoluyla vücuda yayılır.Hormonlar kendi salgılamalarını negatif feedback denen oluşan ürünün bir önceki hormonun salgısını durdurma şeklindeki mekanizmayla düzenler. Tiroid Hormonu Salınım Mekanizması ve Görevleri? Tiroid hormonu yani tiroksin de yukarıda anlatılan mekanizma gibi salgılanır.İlk öncelikle hipotalamustan TRH(Tirotropin Realising Hormone) salgılanır ve ön hipofize ulaşır.Ön hipofizden de asıl hormonumuz olan TSH üretilir.TSH

Uyku Dönemlerine Göre EEG kayıtları Uyku Nedir? Uyku insan var olduğundan beri merak edilen bir konu olmuştur.Kimi bu durumu kanın beyin y erine vücut yüzeyine akması sonucu oluşan bilinçsizlik büyüsü olarak kimi bilincin ve kalbin tutuklanması olarak tanımlamıştır.Aslında hepsi bir şekilde doğru bir noktaya değinse de tam olarak açıklama yapamamışlardır.Günümüzde ise uyku tanımı kolayca geri dönülebilen,çevreye karşı azaltılmış etkileşim ile oluşan cevapsızlık hali olarak belirlenmiştir.EEG nin keşfiyle uyku hakkında bilinenler artmaya başlamıştır. Uyku Fizyolojisi? Uyku başlıca rem ve non-rem denen 2 temel evreden oluşur.Non-rem evresi yavaş dalga uyku evresi veya dinlenim evresi olarak da adlandırılır.Bu dönemde rüya oluşumu oldukça sınırlıdır.Kas tonusu düşer ama vücut haraket etme kapasitesine sahiptir.Sabah yatıp kendini başka yerde bulma olayı bu evrede gerçekleşir.Vücut sıcaklıgı ve enerji kullanımı da azalmıştır.Genel olarak vücut parasempatik sistemin baskısı altınd

Klasik Şartlanma Beynimizde ortalama 100 milyar sinir hücresi ve bunların arasında da 100 trilyonlarca bağlantı bulunmakta.Akıl işlevleri enerji akımından (iyonların membran geçişi,oksijen tüketimi, moleküllerin hücre içine ve dışına aktif taşınımı) öte bir şey, akan enerjiyle işlenen bir bilgi işlemedir.Her düşünce serebral(beyinsel)korteksin birçok bölümünü ,limbik sistem,talamus ve beyin sapındaki retiküler formansyonun eş zamanlı sinyallerini gerektirir.Limbik sistem,talamus ve retiküler formasyonun uyarılması haz,hoşnutsuzluk,ağrı ve huzur gibi nispeten daha basit işlevleri oluştururken serebral korteksin özgül alanları uyarılırsa,düşüncenin belirli ve farklı nitelikleri görülmeye başlar. Öğrenme; bilgi edinme yolu,bilginin beyine alınması,nöronal ağlarda işlenmesi ve beyine ait hale getirilmesi,deneyime bağlı davranış modellerinin değiştirilmesi olarak tanımlanabilir. Bellek ise bilginin depolanabilmesi ve yeniden kullanılabilir forma dönüştürelerek yeniden kullanılabilme yete

Farmakokinetik ve Farmakodinamik Genel Olarak Farmakokinetik ve Farmakodinamik Kavramları Farmakoloji yani ilaç biliminin temel aldığı 2 temel kavram vardır.Bunlar farmakokinetik ve farmakodinamik kavramlarıdır.Farmakokinetik basit olarak bedenin ilaca ne yaptığını inceler.Yani ilaçların, maddelerin bedene verildikten sonra biyolojik sıvılarda(plazma, idrar, süt, safra, beyin omurilik sıvısı gibi..)oluşturdukları derişim profillerini inceleyerek,bu profilleri matematiksel denklemlerle tanımlar. Farmakodinamik ise ilacın bedene ne yaptığını inceler.Etkisini ortaya koyar. İlacın vücuttaki yazgısı(farmakokinetiği) kolaylık olsun diye SADME koduyla kodlanmıştır. S Salıverilme A Absorpsiyon (Emilim) D Dağılım (Distribüsyon) M Metabolizma (Biyotransformasyon) E Ekskresyon (İtrah/Atılma) İlaçların Etkisini Değiştiren Faktörler İlaçların vücuttaki etkisi çok çeşitli faktörler tarafından değiştirilebilir.Bu faktörlerden bazıları ilacın farmakokinetiğini bozmak suretiyle,onun etki yerinde

İltihabın 5 Temel Bulgusu İltihap canlı dokuların zedelenmeye karşı verdiği dinamik bir cevaptır.Yani iltihap bir çeşit vücudun koruma mekanizmasıdır.İltihap canlı,vasküler,konnektif dokularda gerçekleşir.Dokudaki parankimal(asıl işlevsel olan hücreler) hücreler iltihap olayına çok katılmazken,daha çok stromal(destek hücreleri)hücreler katılır.Başlangıç evresinde akut iltihap adı veririlirken uzadığı takdirde subakut veya kronik iltihap olarak adlandırılır. İltihabın Belirtileri ve Mekanizması Nedir? Akut iltihabın makroskobik(gözle görülebilen) olarak 5 temel bulgusu vardır.Bunlar iltihap bölgesindeki; Kızarıklık Sıcaklık artışı Şişlik Ağrı Fonsiyon kaybı dır. Bunlar haricinde bir de mikroskobik yani gözle görülemeyen değişiklikler vardır. 1-Hiperemi: Hiperemi,mikrovasküler yatağın (arteriol, kapiller, venül)kanla dolması ve genişlemesi anlamına gelmektedir.Damarlardaki bu kanlanma artışı makroskobik düzeydeki kızarıklığın sebebidir.Hiperemi damarlar üzerinde direkt etkiyle,hasa